İlk restaurantları 1987’de Kadıköy Balıkçılar çarşısının biraz ilerisinde lahmacun ve kebapçı olarak açılmış. Bidiğimiz Çiya sofrası ise 1998 de 2. restaurant’ın açılışı ile başlamış. Amaç Güneydoğu ve Doğu mutfağındaki özgün yemeklerin unutulmamasını sağlamak ve İstanbulda bu lezzeti arayan damakları mutlu edebilmek. Yani bir ideal uğruna başlayan bu restaurant, kısa bir süre sonra ise 3. dükkan. Hepside neredeyse birbirine komşu.
Yöresel, daha önce hiç bir yerde karşılaşmadığımız lezzetler, özellikle de güneydoğu ve doğu mutfağında yer alan yemekler. Doğudaki zor şartlarda hazırlandığı her halinden belli lezzetli çorbalar, etli / etsiz sıcak aşlar ya da güneydoğunun o enfes kebapları. Çiya sofrasında, mevsimlere hatta günlere göre değişen bir menü mevcut.
Son dönemde yediğimiz Çiya lezzetlerinden bir seçki.
Ayvalı Gerdan, çocukluğumun lezzeti. Eskiden evde her kış bir kez hazırlanan bu özel yemeği, burada ilk bulduğumda çocuk gibi sevinmiştim. Saat 16:00 oturduğum masadan, Ayva yemeğinin saat 18:00 hazır olacağını duyunca hemen kalkıp saat 18:00’a kadar çarşı içinde vakit geçirmiştim. İyiki de beklemişim, gerçekten harikulade olmuştu. İrice bir gerdan ve yanında tereyağı gibi bir yarım ayva. Özellikle o salçalı suya sinen ayva kokusu. Lütfen bu lezzete karşı önyargılı olmayın ve deneyin.
Keledoş, Van yöresinden bir ot, eser miktarda kuzu eti, nohut, fasulye, yoğurt ve kenevir den oluşan bu yemek (çorba demek daha doğru geliyor) üzerine bir miktar salçalı, tereyağlı soğan sosu dökülerek servis ediliyor. Yoğurt çorbası kıvamında bir yemek.
Frik pilavı, başka yerdekiler gibi is kokmuyor. Sanırım içinde bir miktar bulgurda var. Firik, buğday daha yeşilken yakılarak elde edildiğinden bir miktar is kokusu zaten kaçınılmaz oluyor. Ama buradaki kuzu eti ile nefis oluyor.
Analı kızlı, bir çeşit hafif ekşili köfteler topluluğu. İçinde iki ya da üç adet içli köfte benzeri ve misket büyüklüğünde yuvalama tarzı küçük köfteler ve nohut. Sanki yuvalamanın salçalı sürümü.
Zahter salatası, Zahter (bir cins çok baharlı taze kekik), nar ekşisi, nar, maydanoz, kırmızı biber ve zeytinyağı ile hazırlananıyor. Son derece baharlı bu salata kebap yanında çok güzel oluyor.
Keşkek, buğday ve tavuk etinin birlikte ezilmesi ile hazırlanan bu yemek bana kebap yanı garnitür gibi geliyor. Kebap yanında sanki bir patates püresi gibi.
Falafel, bulgur, bakla ve nohut ile hazırlanan etsiz bir köfte. Yoğurtla servis ediliyor. Çok lezzetli, tam bir vejetaryan yiyeceği.
Sıkma köfte’de etsiz bulgur ile yapılan lezzetli bir yemek.
Kerebiç, dışı irmik, içi şekerli fıstık ve yöresel bir kökten elde edilen beyaz bir köpük ile servis ediliyor, Çiya’nın leziz ve sürümü en yüksek tatlılarından.
Katmer içi şeker ve antep fıstığı üzerinde kaymak ile servis ediliyor. Kaymak bayağı az mümkünse duble kaymak ile isteyiniz.
Hatay usulü kabak tatlısı, ceviz ve tahin ile servis ediliyor. Kireçe yatırılan ve şeffaf hale gelen kabak, şekerleme gibi bir kıvama geliyor. Daha önce bir kaç kez denediğim bu kıtır kıtır kabak tatlısına bir türlü alışamadım. Ama fazlasıyla hayranı var. Bir ceviz tatlısı var ki çok hoş. Benzer şekilde domates ve zeytinin de tatlısını yapmışlar.
Hepsinin üzerine çay’dan önce, bir “demirhindi” şurubu süper gidiyor.
Çiya’nın lezzetli kebaplarına sonraki bir yazımda ayrıca yer vereceğim.
Tuvalet temiz fakat tek, aracınızı eski Ptt arkasındaki katlı otoparka bırakabilirsiniz. Fiyatlar umulanın biraz üzerinde, örneğin; Ayvalı gerdan 12,5 ytl, Karışık tatlı tabağı 12 ytl, etsizler genelde 5 – 7 ytl gibi.
Son olarak; Çiya Sofrası’ndaki bu geometrik popülarite ve talep artışı (Google’da “Kanaat lokantası” 18.100 adet sonuçla, “Çiya lokanta” ise 18.200 adet sonuçla dönmekte) maalesef bazı kalite sorunlarını beraber getirmekte. Birkaç güncel eleştiri; servis elemanları ilgisiz, servis yavaş (görece hızlı ve güleryüzlü “girl in black”ler var, onların servis verdiği masaları tercih ediniz). Yemekler lezzetli fakat malzemleri gün geçtikçe azalıyor (Ya da hep bize öyle denk geliyor). Restaurant yüksek talep nedeniyle biraz bakımsız, duvarlar kirli, bardak, tabak ve çatal-bıçaklarda zaman zaman problemler oluyor.
serkan için bir cevap yazın Cevabı iptal et