Bugünkü fabrika ziyaretimde, Kırklareli’ne bir iş için gitmem gerekti. İşim saat 12:30 sularında bitti. Karnım aç, sağa sola ne yesem diye bakınırken aklıma Edirne ciğercisi geldi. Toplam 80 90 km yol var. Yaz başında Edirne ciğeri için 200 km yol yaptığımız olmuştu. O zaman üstüne üstlük saat 23:30 da Edirneye varıp, sokakta kokoreç yiyip dönmek zorunda kalmıştık.
Tabii ki gene Aydın’da yiyiyorum. Herzamanki gibi, herşey çok leziz.
Daha önce Edirne’de ciğer yememişler için bir kaç hatırlatma. Edirne de ciğer ince ince kesilip unlu bir karışıma bulanarak bol yağda kızartılıyor. Ben daha önce ciğer pek sevmezdim, ama bu bildiğimiz ciğer gibi değil gerçekten denemeniz lazım. Pamuk gibi birşey (Aydın pek sırrını vermek istemiyor ama sinirlerinden tamamen arındırılmış dana ciğerinin sütte bekletiliyor olma ihtimali yüksek).
Şimdi onca yolu göze alıp Edirneye sadece ciğer için gidiyorum. Yanında kurutulmuş sivri biberin kızarmışını veriyorlar ki, bu da kendi başına bir fenomen. O kupkuru kızarmış biber ısırmanızla birlikte ağzınızda pul pul dağılıyor gerçekten şimdiye dek yemediğiniz farklı birşey. Cacık ise bizim bildiğimiz cacığa pek benzemiyor ama oda muhteşem. Sulandırmadan çırpılmış yoğurt üzerine ince kıyılmış salatalık konuyor ve en son olarakta en üste sızma zeytinyağı gezdiriliyor.
Denemeniz hararetle tavsiye olunur. Aydın Ciğer Tava 0 284 214 10 46
kurtuluş için bir cevap yazın Cevabı iptal et