Tarihi Karaköy Balıkçısı

Karaköy Tünel civarında yer alan bu mekan gerçektende tarih kokmakta. 1923 ten beri hizmet vermekte olan balıkçı, son 17 senedir aynı işletmeci tarafından yönetilmekte. Girişinde iki masa, üst katında ise 5 -6 kadar masa var. Küçük ve basık tavanlı bir mekan yani biraz klastrofobik bir yer. O küçücük mekanda her milletten insan var. Rezervasyon yok, gelen yer varsa oturuyor. Aşağıda açıklayacağım lezzet ve hacim sebepli olarak; bir miktar beklemeden oturmak pek mümkün değil.

Daha girişinde o nostaljik havası ile insanı etkileyen bir görüntüsü var. Dışarıdan cumba şeklindeki camekan içinde balıklar çok hoş bir şekilde teşhir ediliyor. İçeri girer girmez hemen solunuzda ızgara ve balıklar yeralmakta. Yukarı çıkan dap daracık merdivenlerin hemen yanındaki bir karatahtada günün menüsü ve yanında da fiyatları yer almakta. Yani sürpriz yok. Biten ürünün üzeri tebeşirle hemen çiziliyor. Geç kalmanız halinde bir çok çizikle karşılaşabilirsiniz. Zira mekan saat 15:00 da kapanıyor ve saate kadar ellerindeki herşey bitmiş oluyor.

Bu tip balıkçıları çok seviyorum. Meze seçme derdi yok. Ağzınızın tadıyla balık ve salatanızı yiyiyorsunuz. Hele ki balıklar buradaki gibi çok lezzetli ise.

Saat 13:00 civarında masaya oturuyoruz. Garsonumuz Muhsin bey herzamanki gibi güleryüzü ve özenle briyantinlenmiş saçları ile aceleyle aşağı yukarı koşuşturmakta. Çevremizde İtalyanca ve İngilizce konuşulan masalar var. İtalyanların olduğu masada; içlerindeki Türk iş adamına yediklerinin güzelliği ve lezzetini mütebessim bir şekilde vücut dillerini de kullanarak anlatmaktalar. Muhsin bey sipariş almaya geliyor, maalesef her zaman içtiğimiz o harikulade balık çorbasından kalmamış. Biz israrcı oluyoruz ama nafile yok. Halbuki bizden 1 – 2 dakika önce sipariş veren yan masamızdakiler höpür höpür çorbalarını içiyorlar. Ahh 5 dakika önce gelseymişiz biz içecekmişiz (Onlara da yarımşar porsiyon vermişler, yani kazanın dibi imiş).

Neyse ben mekanın spesyali kağıtta levrek (pek fotojenik olmayan bir tabak ama çok çok leziz), Selda ise Lüfer ızgara yiyiyor.

Ortaya bir yeşil, bir de roka salatası geliyor. Ve buraya özel o minyatür ekmekler. Buradaki kağıtta levreği yemeniz halinde, dışarıda yapılan hiç bir levreği beğenmiyeceğiniz kesin. Muhteşem lezzetli oluyor. Mutlaka denemeniz gerekir. Lüfer ise irice ve tam formunda pişirilmiş. Hepsiniz üzerine fıstıklı helva (o bile çok taze ve lezzetli) ve komşu kahveden tavşan kanı çay. Hesap ise 47 ytl.

Bu gizli kalmış lezzet şahikası restaurant’ı denemenizi şiddetle öneririm.

Aşağıdaki “Google Map” linkinden tam yerini görebilirsiniz. Eğer aracınızla geliyorsanız Kardeşim sokağına sapmadan 20 metre önce küçük bir otopark var. Eğer şansınız varsa yer bulabilirsiniz. Sakın olaki yola bırakmayın ya aracınız çekilir ya da okkalı bir ceza yiyebilirsiniz. Lezzeti ile olduğu gibi, hızlı servisi ile de yıldız alan bu küçücük mekanın tuvaleti de tertemiz, kredi kartı geçmiyor, içki servisi yok ve pazar günleri kapalı.

Dip not: Lütfen yazılarınızı okurken, eğer PC’nize speaker bağlı ise yukarıdaki player’a basıp, seçtiğim sürpriz parçaları dinleyiniz. Bu seferlik sürpriz’i bozuyorum; 1998’de aramızdan ayrılan Yaşar Güvenir üstadın briyantinli saçları (servis yapan Muhsin bey’den çağrışım yaptı) ve kalın gözlükleri ardındaki romantik dünyasını yansıtan nostaljik Türk filmi tadında bir parça: “Sensiz saadet neymiş” dinleyiniz.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

“Tarihi Karaköy Balıkçısı” için 8 cevap

  1. alpveegeninannesi avatarı

    ben de olsam selda’ninkinden isterdim…sevgiler hepinize…

  2. […] balıkçıları Kraliçe’nin gemisi ile ilgili türlü espriler üretirken, ben de öğlen Karaköy Balıkçısı‘nda enfes balık çorbası üzerine kağıtta Levreği tüketmiş ve tatlı ihtiyacımı […]

  3. murat buğra avatarı
    murat buğra

    İnternette ve gazetede görüp yaş günümde gitmeye karar verdik.
    Karaköy balıkçısı binanın en üst katında Grifin isimli akşam mekanı açmış.
    2 çift olarak gittik.İlk izlenimimiz olumluydu.Çok güzel bir haliç manzarası vardı.Sonra işler kötüye gitti
    “menü vermiyoruz ” dediler.
    Keyfimize göre birşeyler isteyelim dedik.Kendi istedikleri yiyecekleri empoze etmeye çalıştılar. Sonrasına 1-2 örnek vereyim.
    1 porsiyon Lakerda istedik.4 çeyrek dilim geldi (4 porsiyon yazmışlar)
    Balık yanında soğan gelmediği için soğan istiyoruz. 4 kişiye o da zorla 2 çeyrek soğan dilimi geliyor :)
    Şişe Rakı istedik,masaya getirmeyiz içeride şişenizi tutarız dediler.
    bar gibi kadeh fiyatı olarak hesap edilmiş.
    İstanbul’da yer çok, kazığa değmez.

  4. kubilay avatarı
    kubilay

    Meşhur Magazinci kenan erçetingöz burayı önerdi ise uzak durmak gerek!!!

  5. Ozgur avatarı
    Ozgur

    Haftasonu abimin tavsyesiyle 4 kişi gittik. Temiz, lüks, Manzara çok güzel. Menü istemedik ama büyük hataymış, garson bişiiler saydı hepsinden istedik. Bi de 35lik rakı. gelenler: ortaya kağıtta levrek-levrek unutulmuş- ve bi ana sıcak daha, Mezeler, ara sıcaklar-tadımlık- 2 küçük somun ekmek. 2 tane de balık çorbası. tad olarak eksik, ilginç ve porsiyon olarak çok küçüktü. Salata da yetersizdi. Ödenen rakam 4 kişi 350. bu fiyata güzel bir haliç manzarası dahil. Doyurucu bir rakı-balık için kesinlikle adresim değil. 5 üstünden: manzara 5, servis 3, yemekler lezzet 3, porsiyonlar -2, hesap bekleme süresi -5 “0” puanla şampiyon.

  6. Ozgur avatarı
    Ozgur

    bu arada gittiğimiz yer grifin hanın en üst katındaki mekan. bilemiyorum. bu yukarıda içkisiz ve sadece gündüz açık olan mekan değildi yani. gece gittik zaten biz. burada yer alan mekan da yemekleri de bizim gittiğimiz o üst kat mekanla alakası yok gibi duruyor..

  7. haluk avatarı
    haluk

    Doğrusu bu mekanın bu kadar abartılmış olmasına oldukça şaşırdım ,herhalde muazzam manzarasının hatırına yazılmış
    Lakin servis berbat,oturduğunuz dakika bütün siparişinizi vermeniz gerekiyor garsonlara bırakırsanız geçmiş olsun önünüzden geçmelerini bakar oturup ekmek yer beklersiniz ara süreleri çok fazla ayrıca o ekmek bir balık lokantasın dan ziyade adamın aklına direk köfte sucuğu getiriyor siz köfteyi düşünürken karides yiyorsunuz….porsiyonlar çok ufak,balık böreğindeşişindede kağıtta levrekdede insanı rahatsız edecek kadar fazla yağ kullanılmış….hesap konusuna gelince arkadaşım ödediği için bilemicem fakat yemekden sonra baya bir söylendiğinden anladığım kadarıyla oda felaket…sonuç bu kadar abartıyı ve 2.bir şansı hakketmeyen vasat altı gidilmemesinin gidilmesinden daha hayırlı olacağı bir mekan..istanbul da buradan iyi çok yer var

  8. temizlik malzemeleri avatarı

    Harika bir derleme olmuş bukadar iyi aktarılabilir mekan hakkındaki bilgiler. Gittim ve aynılarını yaşadım desem yeridir.

Ozgur için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir