Selda’nın çocukluğunun Adana’da geçmesi nedeniyle, evlendiğimiz günden beri içinde Adana kelimesi geçen tüm tesisleri denemişliğimiz vardır. Asmaaltı ile de bu nedenle 1989 yılında minibüs yolu üzerindeki küçücuk ilk dükkanında tanışmıştık (Kazasker de, Kadıköy istikametine doğru sağda, şu anda da orada bir balıkçı var sanırım). Daha sonra 1995 lerde Selamiçeşme Asmaaltı açılınca banko yemek noktamız haline geldi. En sonda Kazasker’deki büyük olanı açıldı. Fakat sonra Kazasker ve Selamiçeşme ayrıldı. Biz bu ayrımdan sonra bir kaç kez denediğimiz Kazasker’i tercih etmedik. Selamiçeşme daha sıcak geldi. Hala Selamiçeşme Apo’nun yeri favori kebapçımız.
Kebapları mükemmel, ciğer harika, lahmacun ve çiğ köfte de çok güzel. En önemlisi içli köfte ise haşlama ve süper. İncecik dışı ve geleneksel içi ile denemeye değer.
Çalışanlar ise son derece dozunda samimiyet ile tekrar ziyaret için gerekli ortamı yaratmaktadır. Zaten en az 3 yada 4 garson işin başından beri orada.
Batur’u doğumundan beri bildiklerinden, bizi daha yolun başından gördüklerinde acısız birbuçuk kanatı ızgaraya koyarlar.
Selda’nın “bici bici” israrı işe yararsa, Adana’da ilkokul önünde yiyemediği “bici bici”yi İstanbul’da yiyebileceğiz.
Not.1.Ağustos.2009: Maalesef tadilatta sandığımız Asma Altı yerine, cicili bicili Adana Dostlar kebapçısı gelmiş, ayak alışkanlığıyla bir kaç kez gittik, ama …
ATKINLAR için bir cevap yazın Cevabı iptal et